Doğa, Sanat ve Sanatçı Üçgeninde “Yıldız Doyran” Kitabı

Söyleşi: Seniha Ünay / Hakkında

Nobel Akademik Yayıncılık’tan Eylül 2021’de “Yıldız Doyran” isimli bir kitap çıktı. Hem üretim sürecine yakından tanık olduğum bir sanatçının kitabı olması hem de doğa üzerine farklı bakış açılarına yer vermesi nedeniyle kitabın editörlerinden sanat tarihçisi Nilgün Yüksel ile bir araya geldik. Sanat ve bilimin kesiştiği noktalardan, farklı disiplinlerin kitaba kattığı perspektiflerden, doğa, sanat ve Yıldız Doyran üzerinden okur için rehber olabilecek bir söyleşi gerçekleştirdik.

Dilek Karaaziz Şener ile editörlüğünü paylaştığınız “Yıldız DOYRAN” kitabı için öncelikle tebrik ederiz. Hem editör hem yazar olarak katkı verdiğiniz kitabın çıkış hikâyesinden bahsedebilir misiniz? Sanatçı üzerine bir kitap hazırlamanın sizin için nasıl bir anlamı vardı?

Teşekkür ederim. Aslında bu, Yıldız Doyran ile uzun zamandır hayalini kurduğumuz bir projeydi. Zaman zaman konuyu gündeme getirip nasıl bir kitap olacağı üzerine konuşuyorduk. Nihayet 2019 yılının sonunda kitabın kapsamı kafamızda şekillendi ve çalışmaya başladık. Sonuçta Yıldız Doyran’ın sanatı üzerine daha önce yazılmış yazılarla, yeni çalışmaların bir araya geldiği kitap ortaya çıktı.

Bir sanat tarihçisi için tek bir sanatçıya odaklanmak mesleki açıdan özel bir zenginlik kaynağı. Sanatçının kariyerine başladığı andan son zamana dek yaptığı üretimleri izlemek, incelemek bir yolculuğa eşlik etmenin yanı sıra farklı bir bakış açısı da kazandırıyor. Sanatçının süreç içindeki gelişimi, değişimi, ortaya koyduğu meselelere getirdiği çözümler, sorduğu yeni sorular salt o sanatçıya değil genel olarak sanatçıların bireysel serüvenlerine nasıl bakabileceğimize dair bir disiplin yaratıyor. Özelde ise bir Yıldız Doyran kitabı hazırlamak benim için ayrıcalıklı bir anlam ifade ediyor. Çünkü bu, aynı zamanda uzun zamana yayılan dostluğun, sanatsal, mesleki alışverişin bir dökümü. Bu kitabın eş editörü olmak; röportaj yaptığım, sergisini düzenlediğim, çalışmaları üzerine yazılar yazdığım bir sanatçının o uzun tarihini yeniden görmek, geçirilen zamanı bugüne taşımak oldu bir anlamda. Benim için hem duygusal hem düşünsel; sadece zihnimi değil zaman zaman bedenimi de işin içine kattığım bir süreçti.

Yıldız Doyran, 2020, “İsimsiz”,  Tuval Üzerine Akrilik, 150×300 cm.

Yıldız Doyran üretimlerini resim, fotoğraf, yerleştirme gibi farklı mecralarda gerçekleştirirken doğayı merkeze alan bir sanatçı. Dolayısıyla “Yıldız Doyran” kitabı da sanatçının sanat anlayışını ve sürecini anlatmasının yanı sıra doğa ve sanat ilişkisi üzerine de geniş kapsamlı bir çerçeve çiziyor. Kitabın bu özelliğinden ve doğa ile Yıldız Doyran’ı buluşturan bakış açısından kısaca söz edebilir misiniz?

Sanatçı kitapları, sanat üzerine yazılanlar bizi bir zihin egzersizine de götürüyor. Bu kitapta yer alan metinler de bir sanatçının eserlerine fokuslanmaktan çok daha geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bilginin, sorgulamaların yer aldığı felsefe ve yaşamla iç içe geçen yazılar, kitabın tüm içeriğini oluşturuyor. Başka açıdan tam da yaptığımız işleri gösteren bir tavır bu. Sanatçının doğa üzerine sorduğu soruları, yaptığı sorgulamaları ve önermeleri, metinler, yeni soru, sorgulama ve önermelerle açımlıyor. 

Yıldız Doyran’ın çalışmalarında salt doğayı değil insanı, varoluşu hatta salt oluşu da merkeze aldığını düşünüyorum. Onun çalışmalarında doğa, hem bir çıkış noktası (bunu araçsallaştırma anlamında değil doğrudan imleme bağlamında söylüyorum) hem de başlı başına fark edilen, üzerinde düşünülen, sorgulanan bir alan. İşlerindeki makro-mikro bakış açıları, hem doğanın hem de doğanın bir parçası olarak insanın oluş halini yansıtan çalışmalar. Öte yandan varoluş kaynağımız da doğa. İnsan-doğa ilişkisi bir ikilik gibi görünse de dile getirdiğimiz kopuş ne kadar mümkün? Doyran’ın sergi alanına hiç müdahale etmeden koyduğu doğa parçaları aynı zamanda bizim en saf halimize de tekabül etmiyor mu?

Yıldız Doyran, ‘Macro- Micro I’, 2006, Fotoğraf, 100x70cm. (3 edisyon)

Metinlere baktığımızda hem bilimsel hem sanatsal bakış açılarını görüyoruz. Doğa bilimci, felsefeci, küratör, sanatçı, sanat tarihçisi, sanat eleştirmeni gibi farklı disiplinlerden yazarlar bir arada. Kitabın bu yönünden bahsedebilir misiniz?

Aslında bu soruya yukarıda bir parça cevap verdim. Sizin de belirttiğiniz gibi böylesine farklı bakış açıları kitabı oldukça zenginleştirdi. Hakim oldukları alanlardan yazan kalemler sanatın, sanat eserinin okunmasına dair yeni yolları da gösterdiler. Daha da ötesi yeni bilgiler ürettiler. Elbette ki bu, okurun bakış açısını da genişleten bir şey. Öte yandan her yazarın kendine özgü üslubu, kitabın ilerleyişine de bir ritim kattı. Bilimsel bir yazıdan şiirsel olana geçiş; felsefi bir irdelemeden salt sanat eserinin açılımına giden düşünce biçimleri bir müzik eserinin notaları gibi.

“Yıldız Doyran” kitabının hangi yönünü gözden kaçırmamamızı önerirsiniz?

Yıldız Doyran kitabı, kendi içinde oldukça bütüncül bir yapıda. O yüzden özellikle bir yere işaret etmem çok zor. Böylesi çalışmalarda okurun tercihlerinin ve okuma yöntemlerinin de çok değerli olduğunu düşünüyorum. Örneğin sanat kitaplarında ben önce eserleri takip ederim sonra yazarın ya da yazarların söylediklerine kulak veririm. Kendi duyumsadıklarım, düşündüklerimle yazarlardan aldığım bilgileri ve yorumları sentezlemek benim için okumanın en keyifli yanı. Bu yüzden bu çalışmaya da benzer gözle bakıyorum. Kitabın gözden kaçırılmayacak yanı okurdan gelecek bir seçim.

Kitabın kimlere hitap ettiğini düşünüyorsunuz?

Sanatçı, sanat öğrencisi, sanatsever, koleksiyoner, yazar, galerici, küratör ve ardına ekleyebileceklerimiz. Söyleşinin başından beri söz ettiğimiz gibi Doyran’ın uzun bir sanatsal dökümünü, sanata, sanat eserlerine farklı bakış açılarını yansıtıyor bu kitap. Bu yüzden sınırları belirlenmiş bir kitleye değil kişisel veya profesyonel anlamda beslenme kaynaklarını araştıran birçok kişiye, bu alana ilgi duyan, bu alanla ilgilenen amatör ve profesyonel herkese hitap ettiğini düşünüyorum.

 Nilgün Yüksel’e teşekkürlerimizle.

  • Yıldız Doyran ile ilgili daha fazla bilgi için sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
  • Bu söyleşide yer alan fotoğraflar, Yıldız Doyran tarafından gönderilmiş ve izni ile kullanılmıştır. 
  • Bu söyleşide yer alan tüm görsel ve yazılı içeriklerin hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir. Fotoğraflar için lütfen sanatçı ile iletişime geçiniz.
Paylaş