Sanat projelerini gerçekleştirmek için sanat destek programlarına proje yazmak ve başvuru yapmak isteyenler, bu süreçte birçok soruyla karşılaşabilir: Hangi gerekçe ile yola çıktınız? Hangi amaç ve hedeflere ulaşmaya çalışıyorsunuz? Projenizin kapsamı nedir? Faaliyetlerde hangi yöntem ve araçları kullanacaksınız? Peki ya riskler? Kısacası neyi, neden, nasıl, ne kadar sürede ve ne kadar bütçeyle yapacaksınız? Proje yazımı bu ve benzeri soruların yanıtlarında gizlidir. Sanat Projeleri Yazı Dizisi, bir tecrübe paylaşımı olarak bu soruların yanıtlarını aramak üzere ilk ve en temel sorudan başlıyor: Proje nedir?
Sanat Projeleri Yazı Dizisi hakkında daha fazla bilgi için tıkayınız.
Fikirlerin projelere dönüşmesi için iyi bir planlama yapmak ilk adım olarak düşünülebilir. Bunun için de öncelikle, mevcut ve potansiyel kaynakların değerlendirilmesi ve buna göre ihtiyaçların doğru bir şekilde belirlenmesi gerekecektir. Doğru değerlendirilen kaynaklar ve doğru belirlenen ihtiyaçlar, sizi doğru bütçeye, doğru ekibe dolayısıyla da doğru planlamaya götürecektir.
Sanat Projeleri Yazı Dizisinin, “Proje Yazmaya Başlamadan Önce Nelere Dikkat Etmek Gerekir?” isimli 2. Bölümünü okumak için tıklayınız.
Bu durum her proje için olduğu kadar sanat projeleri için de geçerlidir. Örneğin, binlerce insanın ziyaret ettiği, eş zamanlı olarak birden fazla mekana, şehre, hatta ülkeye yayılan sanat fuarları ya da bienaller, planlamanın öne çıktığı büyük sanat projeleri olarak düşünülebilir. Uluslararası alandan çok sayıda sanatçı, küratör ve galeriyi bir araya getirmek; işlerin güvenli şekilde nakliyesini sağlamak; mekanları seçmek; sergileri kurmak; paneller, performanslar gibi ek programları yürütmek; ziyaretçileri ağırlamak ve benzer daha birçok faaliyeti yürütebilmek ve bunları belli bir süre ve bütçe içerisinde yapabilmek, kaynakların ve ihtiyaçların doğru bir şekilde belirlendiği iyi bir planlamanın sonucu olarak görülebilir.
Sadece büyük sanat projeleri için değil, bireysel üretime odaklı kişisel projeler için de bunun geçerli olduğu düşünülebilir. Örneğin, Güzel Sanatlar Fakültelerinin lisansüstü programlarında okuyan öğrencilerin tez savunmaları için kuracakları sergiler de aynı şekilde özenli bir kaynak değerlendirmesi, ihtiyaç analizi ve planlama gerektirir.
Proje yazmak da aslında bu değerlendirme, analiz ve planlamanın en uygun şekilde bir metne dönüştürülmesidir diyebiliriz. İster kurumsal bir sanat destek programına başvuru yapın ister kişisel defterinize notlar alın, aklınızdaki fikri bir proje olarak kağıda dökmek için en temelde şu soruları sormanız gerekecektir: Ne, neden, nasıl, ne kadar sürede ve ne kadar bütçeyle? Proje yazımı bir bakıma bu soruların yanıtlarında gizlidir.
Bu soruların detaylı bir şekilde düşünülmesiyle ortaya çıkacak cevaplar, proje dokümanının ana hatlarını oluşturacaktır. Bunlar; kapsam, gerekçe, amaç, hedef, faaliyet, süre, takvim, bütçe gibi temel proje unsurlarını netleştirecektir. Bu kavramların ayrıntılarına geçmeden önce çok temel bir soruyu cevaplamaya çalışalım: Proje nedir?
Contemporary İstanbul 2016, Stefano Bombardieri (sol), Giacinto Bosco (sağ), Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, 3-6.11.2016. Fotoğraflar: Güncel Sanat Arşivi
Proje Nedir?
Çoğu kişi, içinde “proje” kelimesi geçen bir süreç içerisinde bulunmuştur: Yıl sonu projesi, fen projesi, eğitim projesi, sanat projesi… Peki, proje nedir? Gelin öncelikle projenin ne olduğunu kısaca tanımlamaya çalışalım.
Proje; özgün bir fikir ve etkili bir gerekçeyle yola çıkan, uyumlu amaç ve hedefler doğrultusunda, belirlenmiş bir kapsam çerçevesinde ilerleyen bir süreçtir. Bu süreçte riskler göz önüne alınarak ve uygun yöntemler çerçevesinde planlanan faaliyetler, bir sonuç ortaya koymak üzere, belirli bir süre ve bütçe dahilinde, güçlü bir iletişimle yürütülür.
Projenin ne olduğunu, bu ve benzer şekillerde tanımlamak mümkün. Sanat açısından düşünüldüğünde de belirli bir süre ve bütçeyle gerçekleştirilen, bir kapsam dahilinde sonuç ortaya koyan sanatla ilgili tüm üretim faaliyetleri, etkinlikler ve benzeri süreçler de birer proje olarak ele alınabilir. Bu anlamda güncel sanat sergileri, bienaller, sanat fuarları, festivaller, sanatçı konuşmaları, atölyeler, seminerler, bireysel ya da kolektif sanat üretimleri ve daha birçoğu, sanat projeleri olarak planlanabilir, yazılabilir ve yürütülebilir. İhtiyaç duyulduğunda da tüm bunlar için sanat destek programlarına başvuru yapılabilir.
Proje nedir sorusuna yukarıdaki gibi kısa bir tanımla cevap verirken burada geçen temel kavramları da proje yazımı çerçevesinde değerlendirmek oldukça önemli. Örneğin sıklıkla duyduğumuz amaç, hedef, gerekçe, kapsam, süre, bütçe gibi kavramlar proje yazımı açısından düşünüldüğünde ne ifade eder? Peki ya faaliyet, yöntem, iletişim ya da riskler? Bütün bu kavramlar, proje nedir sorusu içerisinde farklı alanlara denk gelmekle birlikte, ayrı ayrı hepsinin, her bir projeyi kendine özgü hale getiren ve onu diğerlerinden ayıran unsurlar olduğu düşünülebilir.
Bahsi geçen bu kavramların içerikleri hakkında öngörülerde bulunmak, bunları projeye özgü olarak düşünmek ve buna göre planlama yapmak, projeyi bir metne çevirmek için atılması gereken adımlar olarak ele alınabilir. Aynı zamanda tüm bu kavramların birbirini destekleyici ve birbirine referans olacak şekilde bağlantılı bir şekilde düşünülmesi ve yazılması oldukça önemlidir. Örneğin, proje bütçesi, projenin kapsamıyla örtüşmelidir, çünkü kapsama dahil edilenler bütçeyi de etkileyecektir. Dolayısıyla, proje metninin, projenin yürütülme aşamasında proje sahibine yol gösterici şekilde tutarlı, net, iyice düşünülmüş ve sağlam olması gerekir.
Sharjah Bienali, İstanbul Ayağı: Bahar sergisinden, João Modé (sol), Sena Başöz (sağ), Abud Efendi Konağı, 13.05-10.06.2017. Küratör: Zeynep Öz. Fotoğraflar: Güncel Sanat Arşivi
Temel Kavramlar
Projenin kısa bir tanımını yaptığımıza göre şimdi bu tanımda geçen temel proje kavramlarına; proje nedir sorusu ve proje yazımı çerçevesinde, sanat projelerinden ve sanat destek programlarından örnekler vererek biraz daha detaylı değinebiliriz. Bu kavramlar, bir sanat projesi yazmak için gerekli en temel unsurları düşünmenize yardımcı olacaktır.
1. Proje Süresi
Proje ne kadar sürecek, ne zaman başlayacak ve ne zaman bitecek?
Projelerin belirli bir süresi vardır, belirli bir tarihte başlar ve biterler. Bir projenin ne kadar süreceği; konusuna, kapsamına, içeriğine bağlı olarak değişebilir. Bazı projeler 3 yıl ya da daha fazla sürerken bazıları 1 hafta ya da daha az sürebilir. Proje süresi belirlenirken projenin yürütme aşamasında yapılacak faaliyetler, bu faaliyetler için kullanılacak yöntemler, iletişim süreçleri, riskler ve bunun gibi önemli bileşenlerin dikkatlice değerlendirilmesi gerekir.
Proje süresinin ne zaman başlayacağı ve ne zaman biteceğini işaret eden tarihler belirlenirken ise farklı unsurlar öne çıkabilir. Özellikle bir destek programına başvuru yapmak söz konusu ise bu programın kendi başvuru ve değerlendirme süreçlerinin ne kadar süreceği de proje başlangıç ve bitiş tarihlerini etkileyebilir. Örneğin, başvuru ve değerlendirme süreçleri toplamda üç ay süren bir destek programına başvuru yapılacaksa, proje takvimi hazırlanırken başlangıç tarihi bu üç ay sonrasındaki bir tarihe denk gelecek şekilde düşünülebilir. Bazı destek programları ise projelerin başlangıç ve bitiş tarihlerinin ne olması gerektiğini doğrudan başvuru koşullarında belirtebilir.
Proje süresi ile başlangıç ve bitiş tarihlerine örnek olması açısından; Contemporary İstanbul, İstanbul Bienali veya Mamut Art Project gibi büyük çaplı sanat etkinliklerini ele alalım. Contemporary İstanbul ve Mamut Art Project birkaç gün, İstanbul Bienali ise birkaç ay süresince izleyiciyle buluşur. Ama bu sergileme sürelerinin, genel proje süresi içerisinde sadece bir aşamayı oluşturduğunu düşünmek mümkün. Çünkü sergileme öncesi ve sonrasında da tamamlanması gereken çeşitli faaliyetler mevcuttur. Örneğin mekan araştırması, sanatçıların belirlenmesi, sergilerin kurulması gibi öncül faaliyetler nedeniyle başlangıç tarihi, izleyiciyle buluşma tarihinden çok daha öncesini işaret edebilir. Aynı şekilde proje bitiş tarihi de sergilerin toplanması, eserlerin geri gönderilmesi gibi ardıl faaliyetler nedeniyle sergileme tarihinden sonraki bir tarihe uzanabilir.
Kısaca proje süresi, proje nedir sorusuna cevap verirken dikkate almamız gereken en önemli unsurlardan biridir. Proje süresi, projeyle ilgili tüm aşamaları içerecek şekilde kapsayıcı bir zaman dilimidir. Projenin başlangıç ve bitiş tarihleri belirkenirken de hem projenin kendi dinamikleri hem de başvuru yapılması düşünülen destek programı koşulları gibi dış faktörler hesaba katılmalıdır.
Art Tech Dialogues Projesi, Konuşmacılar: Esra Özkan (sol) ve Odvizz (sağ), Ankara, 20.05-10.06.2018. Proje: Güncel Sanat Arşivi ve Kova Art Space
2. Bütçe
Projede hangi harcamalar, neden yapılacak?
Her proje için kaynağa ihtiyaç duyulur. Bunlar personel, makina ya da ekipman olabilir. Bu kaynaklar zaten mevcutsa herhangi bir destek programına başvuru yapılmaksızın projeleri gerçekleştirmek mümkündür. Ama projeleri hayata geçirmek için yeterli kaynak yoksa işte bu noktada uygun bir destek programına başvuru yapmak gerekebilir. Destek programlarının da genellikle bu kaynaklardan birine veya birkaçına ihtiyaç duyan projelere destek olmayı amaçladığı söylenebilir.
Bir projede kullanılacak kaynaklar, proje bütçesiyle ilişkilidir ve farklı kalemler şeklinde bütçe tablosunda listelenir. Bütçenin, proje başvurularının değerlendirme aşamasında titizlikle incelenen en önemli unsurlardan biri olduğu söylenebilir. Bu nedenle, bir destek programına başvuru yapmak söz konusuysa bütçe, belirli ve tutarlı olmalıdır.
Bütçenin belirli olmasından kasıt; destek programlarının, bütçe için bir üst limitinin olması ve belli bütçe kalemlerini desteklemesidir. Bunlar; uygun maliyetler ve uygun olmayan maliyetler ya da destek kapsamı başlıkları altında kılavuzlarda bulunabilir. Başvuru sahipleri ancak bu uygun maliyetler ve üst limitler dahilinde bütçelerini hazırlayabilir. Örneğin bütçe üst limiti 50.000 TL olan bir destek programına daha fazla bütçe isteyerek başvuru yapılamaz ya da personel kaynağını uygun olmayan maliyet olarak belirtmiş bir programa başvururken bütçeye personel kalemi eklenemez.
Bütçenin tutarlı olmasından kasıt ise bütçe kalemlerinin, projenin kapsamı ile ilişkilendirilebilir olmasıdır. Çünkü bütçe kalemleri sadece rakamsal olarak değil gerekçeleriyle birlikte istenir. Yani neden bu kalemleri bütçeye dahil ettiğinizi, neden bunlara ihtiyaç duyduğunuzu ikna edici bir şekilde anlatmanız beklenir. Örneğin, ekipman alımı, destek programında uygun maliyet olarak belirtilmişse projeniz için ihtiyaç duyduğunuz kamerayı, uygun gerekçe ile bütçeye ekleyebilirsiniz. Ama projede gerçekten ihtiyaç olmamasına rağmen bütçeye kamera alımı eklerseniz ya da projede uzmanlığı gerekmeyen birini sırf arkadaşınız diye bütçeye personel kalemi olarak yazarsanız, gerekçeleriniz proje kapsamı ile uyuşmayacağından, bu maliyetler, destek programı tarafından karşılanıyor olsa bile sizin projeniz özelinde uygun bulunmayacaktır.
Bütçenin aşılması, uygun olmayan bir maliyetin bütçeye eklenmesi ya da bir kalemin kapsamla ilişkilendirilebilecek yeterli bir gerekçe ile sunulamaması gibi hatalar, değerlendirme aşamasında projenin doğrudan elenmesine ya da ilgili kalemlerin bütçeden çıkarılarak hazırladığınız bütçe miktarının düşürülmesine neden olabilir.
Kısaca, proje nedir sorusunu düşünürken proje bütçesini hesaba katmamak mümkün değildir. Bütçe ve gerekçeleri ile ilgili olarak Sanat Projeleri Yazı Dizisinin ilerleyen bölümlerinde daha somut örnekler veriyor olacağız. Bu noktada, bir projenin mutlaka belirli ve tutarlı bir bütçesinin olması gerektiğini söyleyebiliriz.
Sanatçı ve Malzeme Projesi, “I: Su“, 25.11.2018 (sol), “II: Benden Güçlü“, 16.12.2018 (sağ), Ankara. Proje: Güncel Sanat Arşivi ve Kova Art Space
3. Gerekçe ve Fikir
Proje neden gerçekleştirilecek, projenin temelinde yatan fikir nedir?
Proje fikirleri bir ihtiyaçtan, mecburiyetten, eksiklikten ya da sorundan doğabilir. Gerekçesi belki de sıradan bir probleme çözüm bulmak olan bir fikir, özgün bir yönteme sahip kapsamlı bir projeye dönüşebilir. Çok sıradan konular üzerine çok ilginç projeler geliştirilebilir ya da mevcut bir uygulamaya yepyeni bir özellik katmak üzerine yeni bir proje yapılabilir.
Sanat üretimi içinse mutlaka bir soruna çözüm önerisi sunmak gerekmeyebilir. Bir film ya da bir kitap, sanatçıya bir resim yapması için fikir verebilir. Fakat destek programları söz konusu olduğunda, sadece resim yapmayı istemek ne yazık ki uygun bulunmayabilir. Projelerin özgün bir fikri ve etkili bir gerekçesinin olması beklenir.
Örneğin, doğaya karşı hissettiğiniz sorumluluktan dolayı kağıt kullanımını azaltıp daha çok geri dönüşümlü malzemeyle çalışmaya başlamış olabilirsiniz. Sizden başkalarının da bu konuda bir farkındalık kazanmasını istiyor olabilirsiniz. Bu çerçevede belki de geri dönüşümlü malzeme kullanmanın önemini yansıtan ve bununla nasıl sanat üretilebileceğine dair farkındalık oluşturan bir proje fikri geliştirebilirsiniz.
Bu bir eğitim projesi olabilir, farklı şehirleri içeren atölyeler olabilir, bir seminer programı olabilir, farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getiren bir sergi olabilir ya da hepsini içeren kapsamlı bir sanat etkinliği olabilir. Böylece sanat üretiminizdeki farkındalıktan doğan bir fikir, etkili bir gerekçeyle doğaya ve insana faydalı sanatsal bir projeye dönüşebilir. Sadece geri dönüşümlü malzemeyle sanat üretmenin ötesine geçip başka sanatçılara, şehirlere belki de ülkelere ulaşma potansiyeli olan bir proje geliştirmiş olursunuz.
Diğer yandan, sanatın en temelde içinde barındırdığı özgünlük ve yaratıcılık dolayısıyla bir resim, bir sergi, bir video ya da bir yerleştirme öyle bir üretimdir ki belki de çok kapsamlı bir teknik, karmaşık bir teknoloji ya da kolay bulunmayan bir malzemeye ihtiyaç olabilir. Belki de belli bir mekana özgüdür ve kurulum için uzman bir ekip gerektirebilir. Bu anlamda, bazı destek programları, özgünlüğünü kendi içinde taşıyan bu tür eserlerin ya da sergilerin sadece üretilmesi için bile destek sağlayabilir.
Yine de destek programlarının koşul ve kapsamlarının birbirinden farklı olduğu unutulmamalıdır. Sadece üretim desteği almak mümkün olsa bile bunun için destek programlarını ikna etmek gerekir. Bu da bizi projelerin çok iyi yazılması, gerekçelendirilmesi ve özgünlüğünün ortaya konması gerekliliğine getirir. Kısaca “neden?” sorusuna verilecek yanıtın etkisi ve özgünlüğü, projelerin dikkat çekmesini ve desteklenme olasılığının artmasını sağlayacaktır. Bu anlamda fikir ve gerekçe, proje nedir sorusunun bir diğer önemli bileşeni olarak düşünülebilir.
Görme Biçimleri sergisinden, Grayson Perry (sol üst), Chris Bond (sağ üst), James Casebere (sol alt), Jojakim Cortis ve Adrian Sonderegger (sağ alt), Arter, İstanbul, 02.06–13.08.2017. Küratörler: Sam Bardaouil ve Till Fellrath. Fotoğraflar: Güncel Sanat Arşivi
4. Kapsam
Detaylı ve teknik açıdan bu projenin içeriği tam olarak nedir?
Proje kapsamı, projenin özü olarak düşünülebilir. Proje nedir sorusu hakkında düşünürken en detaylı ama bir o kadar da net olması gereken bölümdür diyebiliriz. Bir projenin tüm özelliklerini ve unsurlarını içinde barındırır ve bunların somut bir şekilde bütünleşmesini sağlar. Kapsamın belirlenmesi aslında en temelde “ne?” sorusuna teknik bir açıklama getirmek anlamda ele alınabilir.
Bir destek programına başvuruyorsanız, programın koşulları dahilinde belirli bir süre ve bütçeyle her şeyi yapmanız mümkün olmayacağından projeyi bir kapsam çerçevesine oturtmanız gerekecektir. Bunun için kendinize bazı sorular sorabilirsiniz. Örneğin bir sergi projesi söz konusu ise “Bu sergi ulusal mı yoksa uluslararası mı olacak, sergide kaç sanatçı yer alacak? Kaç iş sergilenecek? Hangi disiplinlerden işler olacak? İşlerin boyutlarına göre en az kaç metrekarelik bir mekan gerekli? Katalog basılı mı olacak yoksa sadece çevrim içi formatta mı hazırlanacak?” gibi daha birçok soru sormanız gerekebilir.
Diğer taraftan proje kapsamının bütçe, faaliyetler ve ekiple doğrudan ilişkili olduğu unutulmalıdır. Nitekim yukarıdaki sorulara bu açıdan bakacak olursak; ulusal bir sergi ile uluslararası bir serginin ya da bir resim sergisi ile bir video sergisinin veya çevrim içi bir katalogla basılı bir kataloğun masrafları, faaliyetleri ve ekibi farklı olacaktır.
Kapsamla ilgili olarak Sanat Projeleri Yazı Dizisi içerisinde, ilerleyen bölümlerde daha detaylı örneklendirme yapıyor ve yukarıdakine benzer sorulara cevaplar bularak örnek bir kapsam belirliyor olacağız. Bu noktada, kendinize projenizle ilgili soracağınız bu tür soruların, kapsamı netleştirmek adına faydalı olacağını söyleyebiliriz. Diğer yandan, proje kapsamı ne kadar net olursa bütçe, faaliyetler ve ekip gibi unsurların da netleşeceği unutulmamalıdır. Aynı şekilde, kapsamın açık ve net bir şekilde yazılması, projeyle ilgili en temel detayları içereceğinden destek programlarının değerlendirme aşamalarında projenin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.
Atölyedeki Sanatçı Projesi: Feyzi Çelikten, Eskişehir, 2018. Proje: Güncel Sanat Arşivi
5. Amaç ve Hedefler
Projenin başarıya ulaşması için belirlenen göstergeler ve kriterler nelerdir?
Her projenin, sonuca ulaşmak üzere öngördüğü başarı kriterleri ve performansını ölçen göstergeler vardır. Bunlar proje tamamlandığında ulaşılması beklenen sonuçlarla ilgili olan amaç ve hedefler olarak düşünülebilir. Bu iki kavram birbirleriyle bağlantılı olmakla birlikte birbirlerinden biraz farklıdır. Amaç; projenin ulaşmayı beklediği, etkisi daha genel, geniş bir perspektiften bakılabilecek soyut göstergeler olarak ele alınabilir. Hedef ise daha somut, ölçülebilir, oransal ve sayısal verilere dayanan kriterler olarak düşünülebilir.
Amaç ve hedefler, özellikle destek programlarına kabul olmuş projelerin izlenmesini, performansının ölçülmesini ve kontrol edilmesini sağlayan verilerdir. Örneğin bir eğitim projesine en az 100 öğrencinin katılması bir başarı kriteri olarak belirlenmişse, destek programları bu rakama ulaşılmasını bekler. Bu nedenle herhangi bir destek programına başvuru yapılırken proje amaç ve hedeflerinin makul ve ulaşılabilir şekilde yazılması gerekir.
Diğer bir taraftan, projenin amaç ve hedeflerinin destek programının kendi amaç ve hedefleriyle örtüşmesi gerekir. Örneğin, sanat ve teknoloji odaklı üretimin yaygınlaşmasını amaçlayan ve bu kapsamda Türkiye’den NFT üreten sanatçıların artırılmasını hedefleyen bir destek programına bu alanda çalışan ya da çalışmayı düşünen sanatçıların başvurması beklenir.
Bazı kapsamlı örnekler üzerinden örneklendirmeye devam edecek olursak, örneğin BASE İstanbul yeni mezun sanatçı adaylarının, mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişlerinde onlara destek olmayı, kariyerlerine bir ivme ve yön kazandırmayı amacı olarak belirtmiştir. Bu amaç çerçevesinde ulaşılan daha somut sonuçlara yani gerçekleştirilen hedeflere bakılacak olursa, örneğin 2020 yılında BASE, 22 şehirdeki 32 üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültelerinden mezun 102 sanatçı adayının 117 yapıtını sergileme hedefine ulaşmıştır. Bir diğer örnek olarak Step İstanbul, sanat herkesin hayatının bir parçası olmalıdır amacıyla yola çıkmış ve 2020 yılında basın bülteninde görüldüğü üzere 25 galeri, yaklaşık 30 katılımcı ve 250’ye yakın sanatçıya ulaşmayı hedeflemiştir. Senkron ise bir sanat mecrası olarak videoyu farklı mekânlarda görünür kılma amacıyla yola çıkmış ve 2022 yılı itibarıyla toplamda 9 şehir, 54 katılımcı ve 62 sergi/etkinlik hedefine ulaşmıştır.
Bu tür büyük projelerin amaç ve hedeflerini anlayabilmek için internet sitelerindeki tanıtım sayfaları ya da basın bültenlerine bakmak yeterlidir. Buralarda mutlaka amaç ve hedeflere yönelik bilgilerin olduğu görülebilir. Çünkü amaç ve hedefler, bir projenin en temel yapı taşlarıdır ve projenin başarısını ölçen verilerdir. Bu nedenle bir projeyi en basit şekilde anlatmak için bile mutlaka bunlardan bahsetmek gerekecektir. Bu anlamda, amaç ve hedefler, proje nedir sorusuna cevap ararken göz önünde bulundurulması gereken en önemli bileşenlerin başında gelir.
Sergi Gez Sergi Yaz Projesi, 06.02-03.05.2018. Proje: Güncel Sanat Arşivi ve Gerçek Kötüler Sanat Kolektifi. İşbirliği: Istanbul Art News
6. Hedef Gruplar
Proje kimlere ulaşacak ve kimleri etkileyecek?
Hedef gruplar; proje süresince ve kısa vadede projeden etkilenecek ve faydalanacak, projenin doğrudan uygulanacağı kişi ya da kuruluşlar olarak düşünülebilir. Projelerin, aynı zamanda, tamamlandıktan sonra da uzun vadede etkilemeye devam edeceği kişi ya da kuruluşlar olabilir. Bunlar projelerin nihai faydalanıcıları olarak ele alınabilir.
Küçük çaplı sanat projeleri açısından bakıldığında, bunlar sanatçının sadece kendisi için sonuç doğuran bireysel üretimler gibi görülebilir. Ama daha detaylı bakılacak olursa aslında bireysel sanat projelerinin dahi bir hedef grubu ve nihai faydalanıcıları olduğu söylenebilir. Örneğin bir sanatta yeterlik tezini proje olarak ele alırsak, bu tez kısa vadede doğrudan sanatçıyı, tez danışmanını ve fakülteyi hedef alıyor olabilir ama uzun vadede düşünüldüğünde, bu tezden yararlanacak birçok öğrenci, akademisyen, araştırmacı ve üniversite olacağı varsayılabilir. Hatta bu tez bir kitaba dönüşürse ve başka dillere çevrilirse uzun vadede hem ulusal hem uluslararası alanda çok daha büyük bir kitleye faydası olacağı düşünülebilir.
Büyük çaplı projelerden birini, örneğin BASE’i tekrar ele alalım. BASE 2021’in başvuru koşullarına bakıldığında hedef grubu açıkça görmek mümkündür. “Türkiye’deki üniversitelerin resim, heykel, fotoğraf, video, baskı, geleneksel Türk sanatları, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı, animasyon, cam ve seramik, tekstil bölümlerinden 2021 yılında mezun olmuş/olacak olan lisans ve lisansüstü öğrencileri” hedef grup olarak belirlenmiştir. Başvuru koşullarında ayrıca hedef grubu daha da netleştiren özel koşullara da ulaşılabilir. Örneğin, tekstil bölümünde hazır giyim/moda tasarım kategorisinden başvuruların değerlendirmeye alınmayacağı belirtilmiştir. Diğer bir yandan, mezuniyet tarihinin 1 Ocak 2021-31 Aralık 2021 olması gerektiği vurgulanmıştır. Bu oldukça net bir hedef grup tanımlamasıdır ve bu tanımlama, projenin doğrudan, proje süresince uygulanacağı grubu belirtir. Projeden uzun vadeli yararanacak gruplar ise bu genç sanatçıların işlerini koleksiyonlarına katacak olan koleksiyonerler, bu sanatçılarla çalışmaya başlayacak olan ulusal ya da uluslararası galeriler ve güncel sanata ilgi duyan sanatseverler olarak düşünülebilir.
Bir sanat destek programına proje yazarken, özellikle eğitim, atölye, sergi gibi projelerde hedef grubun net bir şekilde tanımlanması önemlidir. Eğitime / atölyeye / sergiye kaç kişinin katılması düşünülüyor? Katılımcı sanatçılar herhangi bir disiplinden olabilir mi? Öğrenciler için belli bir yaş sınırlaması var mı? Katılımcıların belli şehirlerden mi olması bekleniyor yoksa tüm Türkiye’den katılıma açık mı? gibi soruların yanıtları hedef grubun belirlenmesine yardımcı olabilir.
Hedef grup ne kadar net bir şekilde tanımlanırsa proje sahibinin yürütme sürecinde bu kişi ya da kurumlarla iletişim kurması da o kadar kolaylaşacaktır. Yazım aşamasında, bu gruplarla nasıl iletişim kurulacağının da planlanması gerekir. Net bir hedef grup tanımlaması, aynı zamanda, projeyi değerlendirecek kişilerin, projenin kime ve nereye ulaşacağını görmesi açısından da önemlidir. Nihayetinde, projenin hedef gruplara erişebilmesi, projenin başarısıyla ilişkilidir.
15. İstanbul Bienali, 16.09-1211.2017. Küratör: Elmgreen & Dragset. Video: Güncel Sanat Arşivi
7. Faaliyetler ve Yöntemler
Projede hangi işler, nasıl ve hangi araçlarla yapılacak?
Faaliyetler ve yöntemler; proje nedir sorusu kapsamında ele alınması gereken diğer önemli bilşenlerdir. Faaliyet ve yöntemler bir arada proje süresince nelerin, nasıl, kim tarafından ve hangi araçlarla yapılacağını gösteren uygulama aşamasını oluşturur.
Faaliyetler ve yöntemler birbirlerine benzer gibi görünebilir ama proje yazımı açısından düşünüldüğünde birbirlerinden farklıdır. Faaliyetler projede ne yapılacağını, yöntemler ise bu faaliyetlerin nasıl ve hangi araçlarla yapılacağını belirtir. Faaliyetler ve yöntemler her projeye özgü olarak, projelerin amacına ve kapsamına göre değişebilir.
Öncelikle faaliyetlerle başlayalım. Faaliyetler bir projede ne yapılacağını net bir şekilde belirten iş listesidir. Büyük ölçekli projelerde faaliyetler, iş paketleri denilen üst başlıklar altında gruplandırılabilir ve bunlara özel alt faaliyetler olabilir. Örneğin bir sergi projesinde katalog üretimi, bir iş paketi olarak düşünülüp; tasarım, metinlerin hazırlanması, fotoğraf çekimi, basım ve dağıtım gibi alt faaliyetlere bölünebilir. Sergi organizasyonu da ayrı bir iş paketi olarak düşünülüp işlerin nakliyesi, sergi tasarımının yapılması, kurulumun yapılması, serginin açılması, serginin toplanması ve işlerin geri gönderilmesi gibi alt faaliyetlerden oluşabilir.
Her bir faaliyetin kendine ait bir süresi; yani bir başlangıç ve bitiş tarihi vardır. Bazı faaliyetler tüm proje süresine yayılabileceği gibi bazıları çok daha kısa sürebilir. Ama tüm faaliyetlerin proje süresi içerisinde tamamlanması gerekir. Örneğin sergi projesinde katalog üretimi iki kafta, sergi organizasyonu 1 ay, sanatçı ilişkilerinin yönetimi ise tüm proje dahilinde sürebilir.
Faaliyetlerin sonunda her faaliyete özgü bir çıktı ortaya çıkabilir. Bunlar projenin nihai çıktısından farklı olmakla birlikte, nihai çıktı ile ilişkili ve ona katkıda bulunan ara çıktılardır. Örneğin sergi kataloğu, açılış günü çekilen fotoğraflar, sergi için kurulan internet sitesi, sergi projesinin ara çıktıları olarak düşünülebilir.
Yöntem ise bir faaliyetin nasıl yapılacağını ve uygulama aşamasında hangi araçların kullanılacağını belirten teknik bir açıklamadır. Örneğin sanat tarihine yönelik bir eğitim projesinin yüz yüze mi yoksa çevrim içi mi yapılacağı, faaliyetin yöntemini belirler. Çevrim içi yöntemle yapılması belirlenen bir eğitim için kullanılacak platformlar, örneğin Zoom ve google classroom birer araçtır. Diğer bir örnek olarak, dijital mi yoksa geleneksel bir resim mi yapılacağı yöntemi belirler. Bu resim dijital olacaksa kullanılacak photoshop, procreate, ipad pro ya da wacoom tablet birer araçtır.
Faaliyetlerin kim tarafından yapılacağı da nasıl sorusunun bir başka yanıtıdır. Faaliyetler, proje ekibinde yer alan uzman bir veya daha fazla kişi tarafından gerçekleştirilir. Bununla birlikte faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için dışarıdan hizmet alımı da yapılabilir. Bu durumda da süreç, ekipten ilgili kişinin, proje yöneticisinin ya da teknik liderin gözetiminde olmalıdır. Örneğin büyük ölçekli sergi projelerinde, kurulum için uzman bir ekipten hizmet alımı yapılabilir.
Proje yazarken faaliyetleri ve yöntemleri birbirinden ayırmak ama aynı zamanda birbiriyle ilişkilendirerek net bir şekilde açıklamak oldukça önemlidir. Faaliyetleri süreleriyle birlikte grafiksel olarak göstermek için genellikle “gantt chart” denilen bir tablo kullanılır. Bu tablo destek programlarının formlarında ya da proje dokümanlarında “faaliyet takvimi”, “proje takvimi”, “iş zaman çubuk grafiği” gibi farklı başlıklar altında da olabilir.
Faaliyet takvimiyle birlikte, faaliyetlerin detaylıca açıklandığı, içerisinde yöntemler, araçlar ve çıktıların da yer aldığı ve bunların faaliyetlerle ilişkilendirildiği ayrı bir bölümün de hazırlanması gerekir. Nasıl hazırlanırsa hazırlansın, önemli olan; bir faaliyetin ne olduğunu, ne zaman yapılacağını, kimlerin bu faaliyette çalışacağını, hangi yöntem ve araçların kullanılacağını ve hangi çıktıların elde edileceğini açık ve net bir şekilde anlatmaktır.
Sanat Projeleri Yazı Dizisi faaliyet ve yöntemlerle ilgili olarak ilerleyen bölümlerde somut örneklere değiniyor olacak. Bu noktada, bu bölümü, faaliyetlerle ilgili çok önemli bir unsura değinerek tamamlayalım. Faaliyetlerin; proje ekibi, yöntemler ve araçlarla ilişkisi, bizi doğrudan projelerin en önemli diğer bir bileşenine götürür: Bütçe. Bir işin kim tarafından ve nasıl yapılacağı ihtiyaç duyulan kaynaklarla ilgilidir. Bir faaliyet için personele ve araca ihtiyaç varsa bunlar için belli bir bütçeye de ihtiyaç vardır. Kısacası faaliyetleri belirlerken bunların büyük çoğunluğunun proje bütçesinde karşılık bulacağını unutmamak gerekir. Proje yazarken faaliyet ve bütçenin birlikte ele alınması yazım sürecini kolaylaştıracaktır.
Jake ve Dinos Chapman, “Anlamsızlık Âleminde”, Arter, İstanbul, 10.02-07.05.2017. Fotoğraflar: Güncel Sanat Arşivi
8. İletişim
Projede kimlerle, nasıl iletişim kurulacak, proje ekibinde kimler yer alacak?
Bir projenin başarısında önemli rol oynayan unsurların başında güçlü iletişim gelir. Bir proje fikri aklınıza geldiği anda aslında kiminle iletişim kurmanız gerektiğini de düşünmeye başlarsınız. Projenize kimi dahil ederseniz daha hızlı sonuç alacağınızı ya da en kaliteli malzemeyi en hızlı şekilde kimden alabileceğinizi hesaba katarak işe başlarsınız. Yani iletişim, projenin fikirden sonuca kadar tüm aşamalarını içeren uzun bir süreçtir ve hem ekibi hem de üçüncü tarafları kapsar.
Öncelikle ekipten bahsedecek olursak; proje ekibi, projenin yürütülmesini sağlayan, proje süresince planlanan faaliyetleri gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş kişilerdir. Ekip, proje konusuyla ilgili tecrübe ve birikimi olan, projedeki belli görevleri yerine getirebilecek uzmanları içermelidir. Proje ekibi, projenin ihtiyaçlarına göre farklı uzmanlıkları içerebilir ve projenin ölçeğine göre ekibin sayısı değişkenlik gösterebilir.
Örneğin büyük çaplı bir film projesi için yapımcı, yönetmen, görüntü yönetmeni, senarist, kameraman, kurgu uzmanı, sinematograf, set fotoğrafçısı, ışık ve ses uzmanları ve daha birçoğu olmak üzere farklı uzmanlıkları olan çok geniş bir ekip gerekebilir. Küçük çaplı sanat projeleri söz konusu olduğunda ise daha sınırlı sayıda bir ekip projenin gerçekleşmesi için yeterli olabilir. Bazen de bunlar sadece sanatçıların üretimini içeren bireysel projeler olabilir. Örneğin bir video projesinde yönetmen de kameraman da kurguyu yapacak kişi de sanatçının kendisi olabilir. Sanat projelerini diğerlerinden ayıran en önemli noktalardan biri de budur.
Projelerde çalışacak kişilerin birbirleriyle uyumu, birlikte çalışabilme potansiyelleri ve yeterlilikleri proje yönetim sürecini ve dolayısıyla projenin başarısını da belirleyecektir. Bu nedenle, ekiple başvurulan destek programları tarafından ekipteki kişilerin uzmanlık alanları ve projedeki rollerinin belirtilmesi beklenir. Destek programları dokümanlarına göre proje ekibi veya proje yönetimi gibi ayrı başlıklar altında ekipten bahsedilebileceği gibi faaliyet açıklamaları kısmında da kimin hangi rolü üstleneceğinden bahsedilebilir.
İster küçük çaplı, bireysel sanat projeleri olsun ister büyük çaplı, ekip içeren projler olsun, her projede üçüncü taraflarla iletişim kurmak gerekecektir. Örneğin resim yapmak için gerekli malzemeleri alacağınız dükkan sahibi, düzenlemek istediğiniz sergi için bağlantıya geçeceğiniz mekanlar, sanatçı kitabınızı basmak için araştıracağınız yayınevleri, eserleri taşımak için hizmet alacağınız nakliye firması ve hatta proje başvurusu yapacağınız sanat destek programlarını yöneten kuruluşlar, iletişim kurmanız gereken üçüncü taraflardır.
Tüm bu kişi ve kurumlarla yapacağınız görüşmelerin ve iletişim süreçlerinin, projenizin süresi ve bütçesinin hazırlanmasını etkileyeceği düşünülmelidir. Örneğin bir kamera alacaksanız bunun tedarik süresini ya da bir sergi düzenleyecekseniz işlerin nakliye süresini hesaba katmadan proje süresini belirleyemezsiniz. Aynı şekilde, başvuru yapacağınız destek programının değerlendirme sürecinin ne kadar süreceğini dikkate almadan proje başlangıç tarihini belirlemeniz uygun olmayacaktır. Diğer bir taraftan, kamera için fiyat araştırması yapmadan, nakliye şirketlerinden teklif almadan, destek programlarının bütçe üst limitlerini hesaba katmadan bütçeyi hazırlamanız mümkün olmayacaktır.
İletişimin nasıl sürdüreceği de önemli bir konudur ve projelerin içeriğine göre değişebilir. Günümüzde görüntülü konuşma uygulamaları sayesinde proje toplantıları kolaylıkla uzaktan yapılabiliyor. Bu noktada, uluslararası sanat destek programları söz konusu olduğunda, kişi ve kurumlarla yapılacak toplantlarda saat farkının hesaba katılması çok önemlidir. Diğer yandan, elbette yüz yüze iletişim kurulması gereken durumlar da olabilir.
Üçüncü taraflarla ve ekip içerisinde yapacağınız görüşmeler, fikir alışverişleri, yazışmalar veya toplantılar, projenin ilerleyişini sağlayacak adımlardır ve hepsinin proje yazım aşamasında düşünülmesi gerekir. Nasıl, ne zaman ve kiminle olursa olsun iletişim olmadan bir projenin gerçekleşmesi neredeyse imkansızdır. Bu anlamda proje nedir sorusunun en temel cevabı ekip içindeki ve üçüncü taraflarla kurulan güçlü iletişimdir diyebiliriz.
“Sanat Alanında Proje Yazım Pratikleri Atölyesi“, Kova Art Space, Ankara, 2018. Proje: Güncel Sanat Arşivi
9. Riskler
Projenin yürütülmesini olumsuz etkileyebilecek durumlar nelerdir?
Projelerin yürütme aşamasında karşılaşılabilecek ve projeyi olumsuz etkileyebilecek olası durumlar, riskler olarak karşımıza çıkabilir. Örneğin, projenin bütçesini, süresini, ekibini, faaliyetlerini belirlemiş olabilirsiniz. Ama bunlarla birlikte fiyatlar değiştiği için bütçenin de değişebileceğini, ekipten birilerinin ayrılabileceğini, aldığınız ekipmanların bozulabileceğini de hesaba katmanız gerekir.
Bunlar öngörebileceğiniz ve etkisini azaltabileceğiniz riskler olarak düşünülebilir. Örneğin, özellikle yurt dışından alınması planlanan makina ve ekipmanlar için kur değişikliği, tedarik süresi, gümrük maliyeti gibi olası harcamalar nedeniyle fiyat tekliflerinin üstünde bir rakam yazılması gerekebilir ve bazı destek programları bunu onaylayabilir. Pandemi gibi durumlar ise öngörülemeyen risklerdir ve böyle durumlarda destek programları devreye girip proje süresinin uzatılmasını ya da ek bütçe verilmesini kabul edebilir.
Risklerle ilgili karıştırılmaması gereken önemli bir nokta vardır: Riskler, projenin tamamlanmasını engelleyecek değil, yürütülmesini aksatabilecek durumlar olarak düşünülmelidir. Yazım aşmasında, projenin tamamlanmasını ve hedeflere ulaşılmasını büyük ölçüde ve doğrudan etkileyecek durumlar risk olarak belirtilirse projenin daha başlamadan başarısız olabileceği izlenimi doğabilir. Örneğin, bir eğitim projesinin en önemli hedefi belli sayıda katılımcıya ulaşmaksa bu, projenin başarıyla tamamlanması için ön koşuldur. Bu nedenle, projede yeterli sayıda katılımcıya ulaşılamaması bir risk değil, başarısızlık olarak düşünülebilir. Bu durum, değerlendirme aşamasında olumsuz bir etki yaratabilir.
Projenizi yazarken sonuca nasıl ulaşacağınızı düşündüğünüz kadar sizi hedefe ulaşırken zorlayabilecek unsurları da düşünmeniz gerekir. Risklerin, planlama ve yazım aşamasında tespit edilmesi, önleyici tedbirlerin alınmasını ve böylece yürütmenin kolaylaşmasını sağlayacaktır.
10. Proje Sonucu
Projenin somut çıktıları, katkıları, etkileri ve kazanımları nelerdir?
Projeler sona erdiğinde, somut sonuçlar yani nihai proje çıktıları ortaya konur. Projeler bu nihai sonuca ulaşmak üzere başlar, amaç ve hedefler bu sonuca varmak üzere belirlenir ve tüm faaliyetler bu sonuca ulaşmak üzere yürütülür.
Sanatçı kitabı, sanat eseri raporu, sanatta yeterlik tezi, eğitim programı, atölye üretimi, çalıştay raporu, resim, heykel, video, fotoğraf serisi ya da sergi ve bunun gibi üretimler, somut çıktılar olarak düşünülebilir. Bunlar nihai proje çıkıtları olarak düşünülürse, faaliyetler ve yöntemler bölümünde bahsettiğimiz gibi nihai çıktıya katkıda bulunan ara çıktılar da olabilir.
Projelerin somut sonuçlarının yanı sıra bunlara katkıda bulunan ve bunları genişleten uzun vadeli soyut sonuçları da vardır. Sanat araştırmalarına, literatüre, eğitime, disipline, sektöre, hedef gruplara, çevreye, doğaya, bölgeye, ülkeye; ekonomik, sosyal ve sanatsal açılardan katkıları olabilir. Bütün bunlar, proje yazımı açısından düşünüldüğünde, projenin sonuçları gibi genel bir başlık altında toplanabileceği gibi daha kapsamlı ve detaylı başvuru dokümanlarına sahip destek programlarında hepsi için ayrı başlıklar da istenebilir.
Proje sonuçlarına örnek verecek olursak; lise öğrencileri için güncel sanata odaklanan bir eğitim projesi planlıyor olalım. Bu projenin nihai çıktısı örneğin en az 100 öğrencinin faydalanacağı 4 haftalık bir eğitim programıdır. Program kapsamında hazırlanan eğitim materyalleri; düzenlenen etkinlikler ve gezilen sergilerde çekilen fotoğraflar ile gençlerin tuttuğu notlar ve çizimlerden oluşan sergi defterlerinin yayımlanması için kurulacak internet sitesi; program kapsamında düzenlenen sanatçı ve küratör konuşmalarının videoları ara çıktılar olarak düşünülebilir.
Kısa vadeli soyut sonuçlara örnek olarak; Türkiye’deki gençlerin güncel sanata yönelik farkındalığının artırılması, sanatçı ve küratörlerin tecrübe paylaşımıyla gençlerin sanat üretim ve sergileme süreçleri hakkında bilgi edinmesi, gençlerin sergi gezme deneyimi kazanarak sanat eserlerinin nasıl değerlendirileceğini öğrenmesi gibi örnekler verilebilir. Uzun vadeli bir sonuç olarak ise ulusal ve uluslararası alanda ülkemizi temsil edecek geç sanatçı adaylarının yetiştirilmesi örneği verilebilir. Zira, bu proje tamamlandıktan sonra bu gençler içerisinden birkaçı üniversite seçimlerinde güzel sanatlar fakültelerine yönelebilir. Bu gençlerden bir kısmı küratör, sanat tarihçi ya da sanatçı olup ulusal ve ulusalararası alanda ülkemizi temsil edebilir. Tüm bu sonuçların amaç ve hedeflerle uyumlu olması gerektiği unutulmamalıdır. Amaç ve hedefler bu sonuçlara ulaşmak üzere belirlenir.
Proje sonuçlarıyla ilgili bir diğer önemli nokta ise sürdürülebilirliktir. Bazı projeler uzun vadeli girişimlerin başlangıç noktası olarak planlanabilir. Destek başvuruları da bu başlangıç adımının atılabilmesi için gerekli olabilir. Örneğin, uzun süredir internet üzerinde sürdürdüğünüz sanat platformunuzu bağımsız bir sanat alanına dönüştürmek istiyorsunuz ve bunun için mekan kirası, mobilya, mekan giderleri (elektrik, su, doğalgaz), bilgisayar, projeksiyon, personel gibi maliyetleri karşılayacak maddi desteğe ihtiyacınız var.
Bu tür proje başvurularında yukarıda bahsedilen amaç, hedef, faaliyetler, bütçe gibi maddelerle birlikte, sürdürülebilirlik başlığını da açıklamanız beklenir. Yani proje tamamlandıktan sonra kurulan sanat alanının, mali ve kurumsal açıdan kendi kendini sürdürebilmesi beklenir. Örneğin, bu sanat alanında düzenlenecek atölyeler ve verilecek eğitimlerden elde edilecek gelirin, bu alanın sürdürülebilmesi için kullanılacağından bahsedilebilir. Bununla ilgili olarak, öngörülen bir gelir tablosu hazırlamanız gerekebilir. Bazense bunları sadece düz yazı olarak anlatmanız yeterli olabilir. Bunlar destek programlarının başvuru koşullarına göre değişen unsurlardır.
Kısaca, her proje bir sonuca ulaşmak için başlar ve tamamlanır. Proje süresi içerisinde gerçekleştirilen faaliyetler, kullanılan yöntemler, harcanan maliyetler ve ulaşılan tüm hedefler projeyi nihai sonuca götüren adımlardır. Bununla birlikte projeler tamamlandıktan sonra da etkileri devam edebilir ve başka yeni projelerin planlanmasına vesile olabilir.
Vera Hafızaları: Başlangıç sergisinden, Vera Kültür Sanat, Tokat, 17.02-21.032020. Semra Kalınbayrak, “Meltberg”, 2020 (Sağ üst). Esin Aykanat Avcı, “Nehir için Islak Zemin” ve “Orman Zemini”, 2017 (Sol orta). Hüseyin Arıcı, “Karınca”, 2019 (Sağ orta). Mehtap Morkoç, Kentsel Fragmanlar III, 2018 (Sol alt). Proje: Güncel Sanat Arşivi ve Vera Kültür Sanat.
1. Bölümün Sonu
Sanat destek programlarına başvuru yapmak üzere proje yazmaya odaklanan bir tecrübe paylaşımı niteliğindeki Sanat Projeleri Yazı Dizisinin ilk bölümünde “Proje Nedir?” sorusuna cevap bulmaya çalıştık. Bu bölümde ele aldığımız klasik kavramlar, elbette sadece burada seçilenlerle sınırlı değildir. Proje yazımı ve başvuru aşamalarında çok daha fazlasını ya da azını içeren projeler ve destek programları olabilir. Ama destek programları odaklı proje yazımı söz konusuysa, her koşulda, hangi başlıklar ve maddeler olursa olsun, bunların açık ve net bir şekilde yazıya dökülmesi gerekir. Böylece değerlendirme sürecinde projenizin anlaşılması o kadar kolay olacaktır.
Bu nedenle, ne kadar çok destek programı araştırılır; ne kadar çok başvuru kılavuzu incelenir; fikirler ne kadar çok kağıda dökülür; ne, neden ve nasıl soruları üzerinde ne kadar çok düşünülürse bu kavramlar o kadar netleşecektir. Proje yazmanın detaylı ve kapsamlı bir süreç, başvuru aşamasının da sanat destek programları özelinde değişken olduğu unutulmamalıdır. Bu anlamda, burada bahsi geçen kavramların ve örneklerin, sanat projeleri yazmak ve destek programlarına başvuru yapmak isteyenler için bir başlangıç niteliğinde olması ve daha çok araştırma yapmaya teşvik etmesi ümit edilmektedir.
Sanat Projeleri Yazı Dizisi, ilerleyen bölümlerde, bu kavramları temel alarak nasıl proje yazılacağına dair somut örnekler veriyor olacak. Ama buna geçmeden, özellikle sanat destek programlarının incelenmesine yönelik düşünülmesi gereken başka bir soru daha var: “Proje Yazmaya Başlamadan Önce Nelere Dikkat Etmek Gerekir?” Sanat Projeleri Yazı dizisi ikinci bölümünde bu soruyu cevaplamaya çalışıyor olacak.
Sanat Projeleri Yazı Dizisi 2. Bölüm: Proje Yazmaya Başlamadan Önce Nelere Dikkat Etmek Gerekir? okumak için tıklayınız.
Sanat Projeleri Yazı Dizisi hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.
Güncel Sanat Arşivi projeleri için tıklayınız.
Daha fazla yazı için tıklayınız.
Bu yazıda yer alan tüm yazılı ve görsel içeriklerin hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir. Fotoğraflar için lütfen bizimle ile iletişime geçiniz. Proje yönetimine yönelik iş birliği alanları için tıklayınız.